EFENDİMİZ’İN (S.A.V) HAYVAN SEVGİSİ
Mekke’yi fethetmeye giden on bin kişilik ordunun en önünde ilerlerken Efendimiz (s.a.v), yolları üzerinde yeni doğum yapmış dişi bir köpekle yavrularını görür. Sahabeden Cuayl bin Suraka’yı çağırarak emir verir: “Anneyle yavrularının önünde duracak ve ordunun tamamı geçinceye kadar onlara nöbetçilik edip, ezilmekten koruyacaksın.”
...
Bir gün Efendimiz (s.a.v), açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deve görür. Yüzü bulutlanır ve devenin sahibine döner: “Konuşamayan bu hayvana bakarken Allah’tan kork!” Ve şöyle buyurur: “Yerdeki mahlûklara acımayana, gökteki melekler acımaz.”
...
Efendimiz’in (s.a.v) yanındakilerden bazıları: "Ey Allah'ın Resulü! Bize hayvanlara yaptığımız iyilikler için de sevap mı var?" dediler. Efendimiz (s.a.v): "Evet! Her "yaş ciğer" (sahibi) için bir sevap vardır" buyurdu. Ve bir örnekle devam etti: "Bir adam yolda yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: "Bu köpek de benim gibi susamış" deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah (c.c) onun bu davranışından memnun kaldı ve onun günahlarını affetti..."
...
Abdurrahman İbnu Abdullah rivayet eder: "Biz bir seferde Resûlüllah (s.a.v) ile beraber idik. Resûlüllah (s.a.v) bir ara bir ihtiyacı için yanımızdan ayrıldı. O sırada bir kuş gördük, iki tane de yavrusu vardı. Kuşun yavrularını aldık. Kuşcağız etrafımıza yaklaşıp çırpınmaya, kanatlarını çırpıp havada inip çıkmaya başladı. Resûlüllah (s.a.v) gelince: "Kim bu zavallının yavrusunu alıp onu ızdıraba attı? Yavrularını geri verin!" diye emretti. Bundan sonra da Efendimiz (s.a.v), Cenab-ı Hakk’ın haksız olarak bir serçeyi öldürenden kıyamet gününde hesap soracağını bildirmiş ve kuşların yuvalarının bozulmamasını, yumurta ve yavrularının alınmamasını emretti.
...
Sahabeden: Abdest alması için bir kaba su koymuştum. Kedi gelip bu kaptan su içince dayım Ebu Katade (r.a) biraz daha su içmesi için, kabı kedinin önüne uzattı. Benim hayretle baktığımı görünce, dedi ki: Niye hayret ettin? Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki: “Kedi etrafınızda dolaşır, necis (pis) değildir.” Kur’an-ı Kerim’deki "O pistir" ayetinden kasıt domuz etidir.
...
Sahabeden: "Biz bir konaklama yerine geldiğimizde hayvanların yüklerini çözüp (onları istirahata terk etmeden) namaza başlamazdık."
...
Sahabeden: “Bir kadın, bir kediyi hapsedip, yiyecek içecek vermedi. Bir şey bulup yemesi için de serbest bırakmadı. Kedi öldü, kadın da bu yüzden Cehenneme müstahak oldu.”
...
“Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, (onlar da) sizin gibi birer ümmet olmasınlar." (En'âm Suresi, 38.ayet)
...
Ümmet, imam kelimesi ile aynı kökten gelmektedir. Her peygamber, birer imam olarak kabul edilir ve ona tabi olanlara da onun ümmeti denir.
Kur-an’ı Kerim’de hayvanlara “ÜMMET” diye hitap edilirken, Efendimizin (s.a.v) hayvan sevgisi hakkında bu kadar çok hadisi varken, Sahabenin hayvanlara olan merhametinin ve saygısının sayısız örneği varken; İslamiyet yardımlaşma dini ise; lütfen bugün sen de bir iyilik yap...
Yapamıyorsan, senin içinde hayvan sevgisi yoksa, senin içinde insan sevgisi de olamaz, iman da olamaz! “Birbirinizi sevmeden iman edemezsiniz, iman etmedikçe de Müslüman olamazsınız.” buyuran Efendimiz’in (s.a.v) hadisini okuduktan sonra bile halen içinde insanlara ve hayvanlara karşı bir merhamet bulamıyorsan, özellikle de masum ve muhtaç hayvanların iyiliği için bir gayrette bulunmuyorsan; lütfen ben dindar birisiyim diye geçinme...
Burak Çınar (2010)
